|
YA HAYATINIZI KOLAYLAŞTIRIR YADA SINIRLAR Alışkanlıklar bilinçsizce yapılan düşünce,duygu ya da eylemlerdir. Belli bir süre önce başlayan,bilinçli halimizle ve farkında olarak benimsediğimiz ; ama bir süre sonra bilinçsizce yaptığımız işler haline gelir alışkanlıklar. İşte bu yüzden önce bilinçli iken kabul ettiğimiz alışkanlıkları bilinçsizliğe itip, onların hayatımızı yönetmesine rıza gösteririz. Fert planında değişimin en büyük zorluğu alışkanlıklardır. Hayatımızı kolaylaştıran ve bizim tecrübemizin bir bütünüdür alışkanlıklar. Araba kullanırken her gün aynı yolu seçmemiz, ya yolun düzgünlüğünden ya da kestirme olduğundan veya bizim o yolu tercih etmemizi sağlayan, ancak bilemediğimiz ; ama beynimizin fark ettiği bir sebepten dolayıdır. Sonuçta her gün o yoldan gitme, bizim alışkanlığımız olur. Alışkanlıklarımız işlerimizi kolaylaştırıyorsa ne ala; ama bizi rahata, iş yapmamaya, düşünmemeye ve gündelik hayatın akışına sevk ediyorsa, durup yaşananların farkına varmamız gerekiyor. Eğer alışkanlıklar hayatımızın dizginlerini ele alıp götürüyorsa, değişimin zamanıdır ve hatta hayatımıza yön vermenin zamanı çoktan gelip geçmektedir. İnsanlara şöyle bir soru sorsanız ve deseniz ki ‘Hayatınızın başka bir güç tarafından yönlendirilmesine izin verir misiniz?’ Eminim ki herkes ‘Hayır böyle bir şey istemem’ diyecektir. Ama alışkanlıklar, bu durum devam ettiği sürece bizi yönetmeye devam ederler. Alışkanlıkları bir kenara atıp, onlardan kurtulalım demiyorum; onları kontrol etmememiz, dolayısıyla kendi hayatımızı kontrol altına almamız gerektiğini söylüyorum. Toplumsal alışkanlıklar, kültürden kültüre aktarılır. Bunlar bir süre sonra insanları sınırlamaya başlar, hayat tarzlarını tekdüzeleştirir. Aynı toplumda yaşayanlar benzer alışkanlıkları sergilemeye başlar. Hatta bu anlamda ‘Alışkanlıklar bulaşıcıdır.’ diyebiliriz. Aynı iş yerinde çalışanlar, aynı ofisi paylaşanlar; hatta aynı evde kalan akrabalar ve aile efradı bile bir süre sonra aynı alışkanlıkları sergiler. Toplumumuzda kötü alışkanlıklar genellikle ön plandadır; sigara, içki, kumar gibi. Halbuki bunlardan daha kötü alışkanlıklar vardır: Olumsuz düşünme; karamsarlık, hırs, nefret, öfke vb. duygular; yargılama, sürekli eleştirme, küçük görme gibi davranışlar; yalan söyleme, küfür etme, kavgacılık gibi eylemler hep birer kötü alışkanlıktır. Kültürümüzde insanların dış görünüşü ile ilgilenildiğinden, içle ve özle ilgili bu alışkanlıkların kötü olduğu bile düşünülmez. Yapılacak nedir? Kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmak için alışkanlıkların başladığı yolun tersine gitmekte fayda vardır. Onları bilinçli bir şekilde kontrol edip gözden geçirebiliriz. İşimize yarayanları alıp, olumlayarak bilinç altına gönderebiliriz. Böylece hayatımızın alışkanlıklar tarafından yönlendirilmesine son vermiş oluruz. Aynı zamanda yaptığımız eylem, duygu ve düşünceleri önce farkında olarak yapar sonra farkındalığı bir kenara bırakıp, kendimizi seçtiğimiz alışkanlıkların otomatik pilotluğuna teslim edebiliriz. |