HOŞ GELDİNİZ

FİKRET ÇAĞLAYAN
BAŞARI STRATEJİLERİ
KALİTE GURULARI
SENDİKAMIZ
TAKIM RUHU
İŞLETME-YÖNETİM
KRİZ YÖNETİMİ
İ.S.İ.G.
İZ BIRAKANLAR
HALKLA İLİŞKİLER
ERGONOMİ
ALIŞKANLIKLAR
ETKİLİ İNSAN OLMAK
ÖYKÜLER
BİLGİ ÇAĞI
KİTAP KÖŞESİ
ÇEVRE
YÖNETİM BİLİMİ
VERİMLİLİK
PERFORMANS
TOPLAM KALİTE
ZAMAN YÖNETİMİ
BİLGİ TOPLUMU
İLETİŞİM
DAHA İYİ YAŞAM
GÜZEL SÖZLER
SEKRETERLİK
KATİL YÖNETİCİLER
İŞ YAŞAMI
LİDERLİK
LİDERLİK YASASI
PROBLEMLER
BEYİN FIRTINASI
BİZ KÜLTÜRÜ
DEĞİŞİM
METOD
KİŞİSEL GELİŞİM
DEPREM KÖŞESİ
ERDEMİR
ÇALIŞMA HAYATI
YENİ EKONOMİ
VİZYON
ATATÜRK KÖŞESİ
İNSAN KAYNAKLARI
BİLGİ YÖNETİMİ
MOTİVASYON
STRATEJİK YÖNETİM
LİNKLER
KAYIP İLANI
ÜNİTEMİZ
İNSAN İLİŞKİLERİ
YETKİ DEVRİ
EĞİTİM-BİLİM

Ana sayfa

LİDERLER ŞİRKETİ ERDEMİR

İnsanlık tarihi acaba liderlerin tarihimidir? Bugün geldiğimiz noktada sorgulanması gereken her gelişmenin, her buluşun, her atılımın arkasında uzun zaman dilimleri ve bu zaman dilimlerini simgeleyen kahramanlar yani liderler vardır. Tarih dediğimiz –insanın yeryüzündeki serüvenlerini anlatan bilim dalı- hep zamanı parçalayarak ve her bir zaman parçasına özel bir ad vererek anlatır bildiklerini. Anlatılan ve bilinen zaman dilimlerinde anılan, çoğumuzun bazen bildiği bazen de bilemediği isimlerdir. Ülkeler, uluslar bu isimleri simgeleştirip hatta mitleştirip, kendi kahramanlarını, liderlerini önderlerini yaratır; geçmişle gelecek arasındaki bağları kurarlar... Ve tarih böylece zenginleşip çoğalarak onlarla yaşamaya devam eder.
Şirketler, kurumlar, kuruluşlar insanlığın yarattığı o büyük tarih yanında çok küçük zerreciklerdir... Unutmamamız gereken, bu küçük zerreciklerin toplamından büyük değişimlerin, yeni üretim biçimlerinin çıkmış olmasıdır. Her ürün bir yönetim anlayışının sonucudur. Bu nedenle yönetmek, insanlık tarihi boyunca hep önemli ve belirleyici olmuştur. Zaman dilimlerine özel adlar verilirken yönetenler ve yönetim ilkeleridir ön plana çıkan. Fatih Sultan Mehmet’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün yönetim anlayışı, yönetim felsefesi kişiliklerinin tarihe yansıyan izleri değil midir?
Tarih zaman zaman kendisini sorgular. Bu sorgulamadan çıkan sonuş gelişmenin anahtarıdır aynı zamanda. İnsanın yarattığı tüm değerlerin toplamı olan kültürün bir parçası olan üretim de sorgulanarak değişir, gelişir. Şirket dediğimiz üretim üniteleri, bu nedenle yönetim ilkelerinin doğru ve verimli uygulanıp uygulanmadıkları ile kendi performanslarını ortaya koyarlar. Bu nedenle lider ya da liderler şirketlerin üretimleri içinde çok önemlidir. Liderin ya da şirketi yöneten liderlerin kişisel performanslarının toplamı üretim sonuçları ile doğrudan ilgilidir. ERDEMİR 36 yıllık üretim tarihi içinde pek çok başarıya imza atmış, bilgi ve deneyimini paylaşmış, pek çok yeniliğe önderlik etmiş, sürekli gelişmiş ve daima değişime ayak uydurmuştur. Bu nedenle ERDEMİR, lider şirketi olmaktan çok liderler şirketi olma özelliği taşımaktadır.
Çünkü... Kurulduğu günden bu yana ERDEMİR’de insana yatırım yapmak, sorgulamak, sürekli öğrenmek, ekip ruhu ile çalışmak, geleceği bugünden tasarlamak üretmenin ana ilkeleri olarak görülmüş ve görülmektedir.
Bu fotoğraf içindeki görevimiz: “Şirket Liderleri”nin liderlik özelliklerinin gelişmesini kolaylaştırmak, bunun ÜRETİM’e yansımasını sağlamaktır.
Şener Macun
ERDEMİR Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi

KAYNAK: ERDEMİR DERGİSİ Sayı:256

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN LİDERLİK SIRLARI
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN LİDERLİK SIRLARI
YÖNETİCİLER İÇİN YENİ BİR BAKIŞ
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN LİDERLİK SIRLARINDAN ALINACAK DERSLER

1.AÇIK OLMAK,
 Olduğunuz gibi görünün, göründüğünüz gibi olun.
 Başkalarını yanıltan, kendini de yanıltır.
 Şeffaf olun, insanlar ancak o zaman size güvenir.
 “Doğruya doğru” demekten kaçınmayın.
2.ADAM YETİŞTİRMEK,
 Kendinizden verdiğiniz hiçbir şey sizden bir şey eksiltmez.
 Çalışanları teşvik edin, destekleyin, rehberlik edin ve başarısızlığa uğradıklarında savunun.
 Çalışanları, “müteşebbis” olarak geliştirin ve destekleyin; zekice risk almalarını teşvik edin.
 Çalışanlara düşünce ve tavsiyelerini sorun. Bu onların perspektiflerini genişletir ve genellikle yararlı fikirlerin doğmasına yol açar.
3.BİLGİ VE TECRÜBE SAHİBİ OLMAK,
 Bilgi uygulamaya konunca gerçek bilgi olur ve insanı tecrübe sahibi yapar.
 Çalıştığınız alandaki başarılı kişilerin bilgilerinden faydalanın, bunları kendi realitenizle karşılaştırın ve yararlı olacak bilgileri uygulamaya koyun.
 Bilgilerinizin doğruluğunu her fırsatta kontrol edin.
 Tecrübelerinizden yararlanmayı bir hayat tarzı haline getirin.
 Yeni bir beceriyi benimsemek için sık sık bu beceriyi uygulayın.
4.BİLGİ TOPLAMA YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Bilmediklerinizi bilenlerden öğrenin, başkalarının deneyimlerinden yaralanın
 Meselenin özüne inin, doğru soruları sorun. Sorularınız basit, dolaysız ve odaklanmış olsun. Cevaplayanı somut ve açık bir yanıt vermeye mecbur bırakın.
 Sessiz kalmasını bilin. Sessizlik, çoğunlukla karşınızdaki kişiyi daha fazla şey söylemeye motive eder. Bu ilave yorumlar genellikle kişinin gerçekte ne düşündüğünü daha doğru yansıtır.
 İyi dinlemesini bilin. İyi dinlemek, güzel konuşmak kadar güçlü bir iletişim ve etkileme aracıdır.
 Bilgi toplamak için her türlü teknolojiden yararlanın, gerekli masraflardan kaçınmayın.
 Bilgi toplayabileceğiniz herkesten yararlanmaya çalışın.
 Alanınızda şahsen tanımadığınız kişiler hakkında da bilgi toplayın.
5.BİLGİLENDİRME ALIŞKANLIĞINA SAHİP OLMAK,
 İletişime önem verin. Mevcut problemlerin büyük bir bölümü iletişim sorunlarından kaynaklanmaktadır.
 Bilgilendirdiğiniz kişilerin bilgileri doğru aldıklarından emin olun, bunu kontrol edin.
 Yazılı bilgilendirme, örneklerle, katılımla desteklenmezse amacına ulaşamaz.
 “Bilgilendirme alışkanlığı”nı edinmeden, işlerinizi başarılı bir şekilde delege edemezsiniz.
6.KENDİNİ BİLMEK,
 Kendini bilmeyen, başkalarını da tanıyamaz.
 Başarılarınızı büyütmeyin, Başarısızlıklarınızdan ders alın.
 Her şeyi kendinize mal etmeyin. Çalışanların katkılarını tanırsanız, o kişileri yeni başarılarınız için motive etmiş olursunuz.
 Kendinizi de eleştirecek kadar olgun olun.
 O an için, yapabileceğiniz şeylerle, yapamayacaklarınızı ayırt edemezseniz, başarısızlığa mahkum olursunuz.
 Kendinizi devamlı kandırabilirsiniz, başkalarını ancak bir süre yanıltabilirsiniz.
7.CESUR OLMAK,
 Olaylardan kaçmayın, aksine üzerlerine gidin. Koşullara ve olaylara körü körüne boyun eğmeyin, onları yeniden işleyin.
 Kötü haberlerin ve yanlış davranışların ürkütücü etkisine teslim olmayın.
 En büyük tehlike, en yakın tehlikedir, üstüne gidin.
 Bir yöneticinin daima yapabileceği bir şey vardır, görev ve sorumluluk adamı teslim olmaz.
 Olumsuz yönde de olsa, zamanında cesur kararlar vermesini bilin.
 Zor bir durumla karşılaşsanız bile azminizden bir şey kaybetmeyin.
 Çözülmesi gerekli büyük bir sorunla karşılaştığınız vakit, o işin gereğinden başka bir şey düşünmeyin.
8.ÇEVRE BİLİNCİNE SAHİP OLMAK,
 Tabiat sevgisi, insan sevgisinin bir parçasıdır.
 Çevrenizi koruyamadığınız zaman, kendinizden bir şeyler kaybedersiniz.
 Güzel bir çevre size huzur verir.
9.DAYANIKLI OLMAK,
 Olayların ıstıraplı sonuçlarına göğüs gerebilecek kadar güçlü bir irade olmadıkça bazen iyi bir düşünce de sonuçsuz kalabilir.
 Bazı zeki ve becerikli yöneticiler, fiziksel dayanma güçleri olmadığından başarısızlığa uğrarlar.
 Stres altında da, normal şartlardaki performanslarını göstermeyen yöneticiler, başarısızlığa mahkumdur. Çünkü stres iş hayatının bir parçasıdır.
 Her faaliyete başlamak ve durmak vakit alır. Bir işe başladığınızda, o işi bitirecek kadar sabır, sebat ve dayanıklılığınız olsun.
 Sevdiğiniz bir işi yaparsanız dayanıklılığınız artar, Sevdiğiniz bir alanda çalışmaya gayret edin.
10.KARŞISINDAKİNİ DİNLEME ALIŞKANLIĞINA SAHİP OLMAK,
 Yanlış bir adım attığınızı fark ettiğinizde, geri çekilmekten çekinmeyin.
 Hatanızda ısrar etmeyin.
 Hatasında ısrar etmemek, hatasız olmaktan daha önemlidir, iş yapan hatasız bir yönetici olamaz.
 Devamlı mazeret bulan ve karşısındakinden bir şey öğrenmeyen yönetici, gelişmeyi ve düzelmeyi önler.
 Karşınızdakilerin uyarılarına kulak verin.
 Bir yönetici devamlı kendini savunuyorsa, çok az şey öğrenebilir, ya da hiç öğrenemez.
11.SOYUT DÜŞÜNEBİLME YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Kendinizi çevreden soyutlama ve yalnız başınıza kalabilme yatkınlığını kazanın. Böylece belli bir konuda uzun uzadıya düşünebilme ve kılı kırk yararcasına kafa yorabilme alışkanlıklarını kazanabilirsiniz.
 Her konuyu iyice muhakeme edin.
 Soyut fikirlerinizi anlatmak için somut örnekler verin.
 İlgilendiğiniz bir konuda, zekanızı o noktaya toplayın, kendinizi tamamen o konuya verin, konuyu kafanızda yaşayın.
 Yapacağınız işleri kafanızda canlandırarak, tüm olasılıkları gözden geçirin.
 Yazma, not alma ve şekillendirme alışkanlığı edinin.
12.EMRİVAKİYE İZİN VERMEMEK,
 Size söylenen her şeyi gerçeğin süzgecinden geçirin, başkalarının sizi yanıltmasına izin vermeyin.
 Herhangi bir kişi hakkında size iyi veya kötü söz söyleyen olursa, bunu dinleyin; fakat bütün hakikat ortaya çıkmadan o sözle hareket etmeyin.
 Laf altında kalmayın. Aksi takdirde karşınızdakiler size layık olmadığınız bir şekilde davranır, sizi aptal yerine koymaya çalışır.
 Emrivakiye fırsat vermeyin. Aptalca kurnazlık yapanlar bunun bir yöntem olmadığını anlasınlar.
13.ESNEK OLABİLMEK,
 Davranışlarınızda esnek olun, peşin hükümlerle hareket etmeyin.
 Görüşmelere her zaman hazır olun, fakat temel isteklerinizden ödün vermeyin.
 Bir olay hakkımda geniş boyutlu düşünün ve çözümü alışılagelmemiş şekilde esnek olsun.
 Davranışlarınız, düşüncelerinizin uygulanmasını kolaylaştıracak şekilde esnek olsun.
 Çok yönlü olun. Bir alandaki bir problemin çözümü için, başka alanlardaki bilgilerinizi kullanın.
 Yapmak istediğiniz büyük değişiklikleri bir defada değil, adım adım uygulayın.
14.ESPRİ SAHİBİ OLMAK,
 Espri anlayışınız çoğu zaman problemlerin çözümünü kolaylaştırır.
 Espri yeteneğiniz gelişmiş ise, kendinizi yargılamanız mümkün olur.
 Espri anlayışınız zekanızı keskinleştirir.
 Espri anlayışınız karşınızdakilere mesajınızı kırıcı olmadan vermenizi sağlar.
15.FEDEKAR OLMAK,
 Ele aldığınız bir problemi çözerken, o iş o an için sizden fedakarlık istiyorsa, katlanın Yoksa problemi çözme şansını kaybedersiniz.
 Fedakarlığınız sayesinde, bir problemin çözüm sürecinde bir daha yakalayamayacağınız fırsatları yakalayabilirsiniz.
 Hiçbir büyük iş kendi kendine olmaz. Bir eserin büyüklüğü bu uğurda yapılan fedakarlıklarla orantılıdır.
 Mücadele eğer bir zaferle bitmezse, yapılan fedakarlıklar dikkate alınmaz.
16.GERÇEKÇİ OLMAK,
 Gerçekler ne kadar acı olursa olsun daima göz önünde tutulmalıdır.
 Hadiselerden ürkmeyin, meydana gelen hadiselerden gerçekleri çıkararak derhal tedbirlerinizi alıp, istifadeye çalışın.
 Gerçekçi olun, ölçülü davranın, aşırılıktan kaçının, dikkatsiz adımlar atmayın.
 Hiçbir şeye körü körüne inanmayın. Hayalperest olmayın, kendinizi aldatmayın. Kalıplaşmış düşünceleri şüpheyle karşılayın.
 Olayları olduğu gibi değerlendirin.
 Körü körüne idealist olmayın, Olayları olduğu gibi değerlendirin.
 Körü körüne idealist olmayın, anlış beklentileri olan başarıya ulaşamaz. Kupkuru realist de olmayın; bununla kalan hamle yapamaz. Teker teker ikisi da olun. İdealizmle realizmi birleştirin.
17.GÖREVE TALİP OLMAK,
 Kendinize güvenin, hangi işin aksak tarafını görürseniz “ben yaparım” diye ileri atılın.
 Bir göreve talip olan, genellikle hazırlıksız birine göre, sahip olma ve başarı şansını artırır.
 Haklı olarak sahip olduğunuz görevler, yetkililerin sizi daha gerçekçi olarak değerlendirmelerine neden olur, onlara bilmedikleri yönlerinizi gösterir.
 Yükselme hırsı gözünüzü köreltmesin, yapamayacağınız bir işe talip olmayın.
18.GÜVENİLİR OLMAK,
 Sözlerinizde ve yaptıklarınızda tutalı olun. Söylediklerinizi yaptıklarınızla destekleyin.
 Yapamayacağınız şeyleri asla telaffuz etmeyin. Söylediğiniz şeyleri muhakkak yerine getirin.
 İnandırıcı, birleştirici ve toparlayıcı bir insan olun.
 Bilginizi ve tecrübenizi diğer insanlara gösterebilecek fırsatlar yaratın. Bu başkalarının size güvenmesine sebebiyet verir.
19.KENDİNE GÜVENMEK,
 Kendinizi asla ümitsizliğe, yeise kaptırmayın. Bezginlik ve kötümserlikten kaçının.
 Başkasından ne yardım, ne de destek bekleyin.
 Yapmamak, “yapamam” demek, “benliğimden, varlığımdan vazgeçtim, beceriksizliği ve yeteneksizliği kabul ettim” demektir.
 Kendinize güvenirseniz, bilgi ve yeteneğiniz dahilindeki her şeyi yapabilirsiniz.
20.HAZIRLIKLI OLMAK,
 Hiçbir şeyi oluruna veya tesadüfe bırakmayın. Olacakları çok önceden görüp, gerekli tedbirleri alın.
 Eksik tedbirlerle teşebbüse geçmeyin. Yapacağınız işi inceden inceye hazırlayın, fikren hazırlanın. Önemli işler ve başarı hazırlıksız kazanılamaz.
 Her zaman ihtimallerin en uzağını ve en ağırını da, en ince ayrıntılarına kadar hesap edip göz önüne alın, ona göre hazırlıklı bulunun.
 Her şeyi yapmadan önce iyice ölçüp biçin.
 Üzerinize aldığınız işlerde gafil avlanmayın, tehlike belirmeden önce tedbirlerinizi alın.
 Görüşeceğiniz kişilerin özelliklerini, alışkanlıklarını daha önceden araştırın.
21.HEDEFE YÖNELİK KARARLI OLMAK,
 Hedefi gözden kaçırdığınız anda, engelleri görmeye başlarsınız.
 Hedeflerinize adım adım yaklaşmaya çalışın, gelişmeleri sürekli kendi hedefinize doğru yönlendirin.
 Bir kere karar verdikten sonra o şey kesinlikle olmalıdır. Hiçbir engel sizi yıldırmasın.
 Hedefinizi uzun düşünce ve hesaplardan sonra, gayet net bir biçimde tespit edin.
 Hedeflerinizin, gözünüzde canlandırabileceğiniz veya kolaylıkla ölçebileceğiniz bir şekilde olmasına itina gösterin. Hedefleriniz ölçülebilir, zamana bağımlı, iddialı fakat erişilebilir olmalıdır.
 Sadece sınırlı sayıda hedefe aynı anda ulaşabiliriz. Aynı anda birçok hedefinizin olması, hiçbir hedefinizin olmaması kadar kötüdür.
 Hedefleri olmadan çalışanlar bir çok değişik yöne dağılırlar. Ekip hiçbir yere varamaz ve bu arada zaman ve enerji kaybeder.
22.HESAP ADAMI OLMAK,
 Kafanız binbir fikirle, içiniz binbir ihtirasla kaynasa da, hiçbir zaman aklınızın yolundan şaşmayın.
 Hesap adamı mantığınız olsun. Yapmayı tasarladığınız işlere girişmeden önce, bütün ihtimalleri göz önüne alarak, gayet titiz ve etraflı incelemede bulunun.
 Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayın. Her işin en ince ayrıntılarını bile önceden düşünün. Çeşitli ihtimalleri çok iyi hesap edin ve en iyi görüneni cesaret ve kesinlikle uygulayın.
 Her işte kesin rakam ve ayrıntı isteyin.
 En minik vakaları bile temkinli hareket edin, hesapsız işler yapmayın.
 Mücadelenizin hududunu tayin edin.
 Mantıklşı, hesaplı ve dengeli bir ihtiras adamı olun. Cesaretle ihtiyatı bağdaştırmasını bilin.
23.İKNA ETME YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Bir fikri yanınızdakilere kabul ettirmek de, görüşlerin isabetliği kadar önemlidir. İnandığınız bir düşünceye karşınızdakini de aynı ölçüde ve ehemmiyette inandırın.
 Kararları yönlendirmesini bilin. Çevrenizi kendi görüşünüze inandırıp, kararlarınızı sağlamlaştırın.
 Karşınızdakilere kendi fikirlerinizi kabul ettirmek için sabır ve tahammül gösterin; ancak böylelikle çevrenizi kendi düşüncelerinize sürükleyebilirsiniz.
 Kandırmadan ikna edin. Fakat fikirlerinizi başkalarına kabul ettirirken, onlara da kendi isteklerini elde etmiş oldukları izlenimini verin.
 Tartışmalara, görüşmelere iyi hazırlanın. Size inançsız, umutsuz, panik yaratıcı ne kadar soru yönetilirse yöneltilsin, soğukkanlılıkla cevap verin, itirazlara inandırıcı yanıtlar verin.
 Tartışmalarda hasmınıza saldırmayın. Karşı tarafın ileri sürdüğü kanıtları bir bir ele alıp çürütün.
24.İNSİYATİF KULLANMAK,
 Hayatın her safhasında önceden düşünülemeyecek durumlar çıkabilir. Böyle durumlarda vakit kaybetmeden kararlar alıp, bunları uygulayıp, durumu istenilen yönde geliştirmek gerekir.
 Proaktif yöneticiler, problemleri büyümeden teşhis eder, bunları fırsat olarak değerlendirir, inisiyatiflerini kullanır ve bunları çözerler.
 Önceden tespit edilmemiş durumlarda ortaya bir fırsat çıkarsa vakit kaybetmeden inisiyatifinizi kullanıp, gerekeni yapın.
 Bir problemin çözümü için en uygun zaman ve zemini yakaladığınızda, eldeki bilgilerin eksikliğine ve prosedür gereklerine bakmadan, uygulamaya koyun.
25.İNSAN SARRAFI OLMAK,
 Yöneticinin malzemesi insandır. İnsan karakterini ve davranışlarını çok iyi tanıyın.
 Çevrenizi iyi gözlemleyin. Çalışanların davranış ve düşüncelerinden onları değerlendirme imkanı bulun.
 Küçük can alıcı bir örnekle, bir yöneticiyi diğerlerine tanıtmasını bilin.
 Herkesi en iyi işe yarayabileceği yerde kullanın.
 Kişilerin özellikle stres altındaki davranışlarını inceleyin.
26.İNSANA DEĞER VERMEK,
 İnsan sevgisine sahip olmayan bir yönetici başarılı olmaz.
 Hangi konumda olurlarsa olsunlar, herkese insanca muamele edin.
 Şirketleri, teşkilatları yaratan insandır. Yeni bir teşkilat kurarken, işin mali yönünden de önemli olan, doğru insanları bulabilmektir.
 Yapılacak işlerde, bu işi yapacak kişilerin özelliklerinin o işe uygun olmasına dikkat edin.
27.YAPTIĞI İŞE İNANMAK,
 Hayatta zor ve mümkün olmayan bir iş yoktur, yeter ki siz buna inanın.
 Ne istediğinizi gayet iyi bilin, istek bütün engelleri aşar.
 Heyecansız bir enerji büyük bir eser yaratamaz.
 İnanmadığınız bir işi yapmayın, yaptığınız işe bütün enerjinizi verin.
 Yaptığınız işlerin doğruluğuna inanıyorsanız, karşınızdakilerin sizi tenkit etmesine katlanın.
28.KAMUOYU OLUŞTURMA YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Yaptığınız işlerdeki başarınız, işinizdeki başarı kadar, çevrenizin bu başarıyı algılamasına bağlıdır.
 Düşüncelerinizi çevrenize açıklamak için bir rastlantıdan, bir olaydan yararlanın.
 Başarı, ancak o işle ilgili tüm çevrenin aynı noktaya odaklanması ile mümkün olur.
 Çevrenizi yaptığınız işlere ikna eder, inandırırsanız işlerin daha kolay başarılmasını sağlarsınız.
29.ÇABUK KARAR VEREBİLME YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 İçinde bulunduğunuz durumu çabuk kavrayın, zamanı gelir gelmez çabuk karar verin ve kararınızı enerji ile uygulayın.
 Karar ve harekette çabukluk, karakterinizin bir özelliği olsun.
 Süratli intikal ve çabuk karar vermek, başarının anahtarıdır. Çabuk karar gerek tiren durumlarda gecikirseniz, şartlar değişeceği için, gecikmiş kararınızla sorunu çözemezsiniz.
 Çabuk düşünün, çabuk ve kesin karar verin, çabuk hareket edin.
 İçinde bulunduğunuz durum acil bir karar gerektiriyorsa, elinizdeki bilgilerin eksikliğine ve yanlışlığına bakmadan, en doğru kararı vermeye çalışın.
30.KARAR VERME YETENEĞİNE SAHİP OLMAK
 Cesaretli kararlar vermeye hazır olun. Kararlarınız açık olsun Bir kere karar verdikten sonra, onu tatbik ettirmek için tüm gayretinizi gösterin.
 Karar vermek için sağlam esaslar ve rakamlara dayanın. İnce hesaplardan ve uzun yargılamadan sonra karar verin.
 Son ve kesin kararı verebilmek için, her şeyi en küçük ayrıntıyı bile kaçırmadan dikkatle inceleyin.
 Kesin kararınızı verinceye kadar, hiç hoşunuza gitmeyecek fikirleri dahi sonuna kadar dinleme sabrını gösterin. Kesin kararınızı da herkesle beraber, herkesle inanarak ortaklaşa bir karar haline sokun. Aldığınız kararları “arkadaşlarla verdiğimiz kararlar” şekline getirmeye çalışın.
 Durumu her açıdan görerek, her şeyi tartarak inceleyin.
 Büyük kararlarda “geç kalmamak kadar “erken davranmak” da önemlidir. Daima karar vermek için tam vaktini seçin.
31.KONUŞMA VE YAZMA YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Düşüncelerinizi karşınızdakinin en güzel anlayabileceği şekilde ifade edin.
 Her sözünüzü tartarak söyleyin. Sözünü esirgemeyin, dolambaçlı yollara sapmayın, kısa ve kesin konuşun.
 Düşüncelerinizi yazıya dökmeyi alışkanlık haline getirin.
 Duyguları coşturmaktan sakının, akla hitap edin. Güzel sözlerin parlaklığının ardına saklanmayın.
 Söz sanatının parlaklığının ardına saklanmayın.
 Her sözünüz belli bir amaca yönelik olsun. Düşüncelerinize tam hakim olarak konuşun.
32.LİYAKAT AŞIĞI OLMAK,
 Marifet iltifata tabidir. Başarılı olan kişileri mükafatlandırır ve takdir ederseniz, onları motive eder, daha da faydalı olmalarını sağlarsınız.
 Çalışanları hislerinize göre değil, yapmaya muktedir oldukları işlere göre değerlendirin.
 Size karşı olan kişilerin başarılarını da tarafsız olarak yargılayın.
 Çalışanları size davranışlarına göre değil, yaptıkları işlerdeki başarılarına göre değerlendirin.
 Herkesi tüm artı ve eksileriyle birlikte görün.
33.MÜKEMMELİYETÇİ OLMAK,
 Gözünüzden büyük, küçük hiçbir şey kaçmasın. İşlerin derinliğine girin. En küçük ayrıntıların bile üzerinde özenle durun, ama hiçbir zaman ayrıntılara saplanıp kalmayın.
 Yapacağınız bir şeyi en ince noktalarına varıncaya kadar düşünün. En ufak ayrıntılar bile, eğer sizde yararlanabileceğiniz bir şey veya bir düşünce uyandırabilecekse, dikkatinizi çeksin, ama önemsiz şeyleri çabucak bir yana atmayı başarın, ayrıntılar ile didişmeyin.
 Zihniniz hassas olsun. Gözünüzden, aklınızdan hiçbir şey kaçmasın. En basit şeylerden çok önemli sonuçlar çıkarmasını bilin.
 Önemsiz sayılabilecek olayları bile irdeleyin ve bunlardan ders alın. Önemsiz sayılan dikkatsizlikler, insanları umursamazlığa alıştırır.
34.MÜSAMAHALI OLMAK,
 Haklı olsun olmasın, her kimse size samimi olarak inandığı bir konuda itiraz ederse memnun olun ve sükunetle münakaşayı kabul edin.
 Şahsen kızdığınız konularda bile karşınızdakini sonuna kadar tahammülle dinleyin ve fikrini açıkça söylemesine izin verin.
 Hissi davranıp, gereksiz bir sürtüşmeye girdiğinizde, sonradan olayı serinkanlılıkla değerlendirip, gerekli düzeltmeleri yapmaktan kaçınmayın.
 Kindar olmayın. Böylece gereksiz acele davranışlara ihtiyaç duymaz, yararlı zamanı beklersiniz.
 İnsan kaybetmek kolay, insan kazanmak zordur. Karşınızdakiler art niyetli olmadıkça, onlarla farklı düşüncelerde hasımlaşmaya değil, ortak konularda uzlaşmaya çalışın.
 Haksızlıklara müsamaha göstermeyin.
35.MÜTEŞEBBİS OLMAK,
 Mücadeleden zevk alın. Hayatta başarı, mücadelede başarı demektir.
 Tükenmez bir enerjiniz, sonu gelmez bir mücadele aşkınız olsun. Hiçbir zaman üşenmeyin.
 Çalışmalarınızda zaman, mekan hatta imkan mevhumlarıyla ilgili olmayın. Hangi şartlar altında olursanız olun, bir vazife karşısında bulununca, hiç vakit geçirmeden, onun icabını yapmaya çalışın.
 Meraklı ve mütecessis olun. Merak sardığınız konuya kafanızın bir tarafıyla değil, bütün benliğinizle girin.
 İnsanların içine sokularak nabız yoklayın, havayı koklayın.
 Kendinizi işinize verin, işinizde ciddi olun.
 En küçük bir ayrıntıyı bile takip edin. Hesapların ayrıntılarına girin.
 İşten anlayan bir veya birkaç kişiyi yanınıza alarak birlikte çalışın.
36.MÜTEVAZİ OLMAK,
 Gösterişe önem vermeyin. Tevazudan, tabiilikten ve samimilikten ayrılmayın.
 Mütevazi insanlar çevreden ve çevrenin desteğinden kopmazlar.
 Başarılı insanları, çevrelerindeki “kraldan çok kralcı insanlar” mütevazılıklarından ayırarak, gerçeklerden koparmaya çalışırlar.
37.ÖĞRENME AZMİNE SAHİP OLMAK,
 Herhangi bir mesele hakkında vazifeli ve ilgililerin görüşlerini dinlemeden, hatta onlarla müzakere ve münakaşa etmeden karar vermeyin ve kendi görüşünüzü açıklamayın.
 Ele aldığınız konuyu, konuşma ve danışmalarla iyice gözden geçirin.
 Dinlemesini, muhatabınızın fikirlerini iyice zapt etmesini bilin.
 Herkesi sonuna kadar söylemekte serbest bırakın. Kendi fikirlerinizle tümüyle ters düşen fikirleri dinlemesini bilin.
 Yaşamdan aldığınız derslerden yararlanın.
 Öğrenme hayat boyu sürmelidir.
38.ÖNCÜ OLMAK,
 Bir işte yanınızdakileri motive etmenin yolu, o işte sizin öncü olmanızdır.
 Sizin bizzat yaptığınız şeyleri, çalışanlarınız inanarak yaparlar.
 Öğüt verdiğiniz şeyleri eylemlerinizle destekleyin, ancak o zaman inandırıcı olursunuz.
 İlk defa yapılacak veya cesaret gerektiren işlerde ilk adımı daima siz atın.
39.ÖRGÜTLEME YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Başarı tek kişinin gayreti ile değil, tüm çalışanların ortak gayretlerinin bir sistem içinde müşterek bir hedefe yöneltilmesi ile olur.
 Teşkilat içinde herkesin yeteneğinden gerektiği gibi istifade edin.
 Bir düşünceyi hayata geçirmek için, bu düşüncenin hedeflendiği bir teşkilat kurun.
 İyi idare edilen bir iş, başarı ile işleyişine, herhangi bir yöneticinin veya çalışanların geçici ya da sürekli yokluğunda da devam edebilmelidir.
40.PRENSİP SAHİBİ OLMAK,
 Yaptığınız işlerde prensipleriniz olsun ve siz de bu prensiplere uygun hareket edin. Ancak o zaman inandırıcı olursunuz.
 Kısa vadede size zarar verse de tutarlı olun, uzun vadede siz kazanırsınız.
 Belli prensipler etrafında alışkanlıklarınızı disiplin altına alın. O zaman prensipleriniz hayatınızın bir parçası olur ve hedefe ancak bu şekilde ulaşabilirsiniz.
41.PROBLEM ÇÖZÜCÜ OLMAK,
 Ele aldığınız konuyu iyice gözden geçirip onu bütün olasılıkları içinde inceleyin ve en saklı köşelerine kadar aydınlatmaya çalışın. Bir problemle uğraşmak, hiç ara vermeden o konuyu düşünmek demektir.
 Problemlere çözüm aramadan önce, problemleri doğru tanımlayın. Çoğunlukla problem çözmenin en zor kısmı, gerçekten problemin ne olduğunu bulmaktır.
 Büyük problemleri daha ufak ve daha az ürkütücü problemlere bölün. Problemi parçalarına ayırdığınızda, meşgul olunması gereken gerçek problemi daha kolay tanımlarsınız.
 Geniş çözüm yollarına açık olun. En karışık sonuçları en basit yollarla elde etmeye çalışın. Sorunun daima en basit çözümünü bulun.
 Her konuda en radikal, en doğru ve kestirme yolu tercih edin.
 Bir işe başladığınız vakit, onun sonunu görmeden rahat etmeyin.
 Ele aldığınız bütün işlerin bir çıkar tarafını bulun, o işi hemen bitirin.
 Hangi işi yapmaya niyetlenirseniz niyetlenin, önce başladığınız işleri bitirin.
 Daima hareket halinde bulunun, elinizden hiçbir şey kurtulmasın.
42.PROGRAMLI OLMAK,
 Kafanızda binbir fikir olsun, içiniz binbir ihtirasla kaynasın, fakat hiçbir zaman aklınızın yolundan şaşmayın. Yapacağınız işin programını kafanızda çizdikten sonra uygulamaya geçin.
 Plan, hedefe ulaşmak için bir yol haritasıdır. Planı yaparken,hedeften geriye doğru gelin. Planlamayı başaramazsanız, başarısızlığı planlarsınız.
 Hiçbir şeyi oluruna veya tesadüfe bırakmayın. Uygulanması mümkün olan fikirlerinizi devre devre tatbik edin.
 Her hareketiniz hesaba dayalı bir planın uygulaması olsun.
43.SIRADIŞI OLMAK,
 Hiçbir zaman sıra adamı olmayın. Başarınız, ancak yeteneğiniz ve vizyonunuzla sınırlıdır.
 Bir şeyin yapılmamış olması, yapılamayacağının ispatı değildir. Eski problemlere de yeni çözümler arayın.
 Zoru zorlayın, Heyecanlı hedeflerin, iddialı problemlerin üzerine gidin.
 Kendinizi başkalarının sınırlarıyla sınırlamayın.
 Yaptığınız işlerde “ilk” olmaktan çekinmeyin.
44.SORUMLULUK ALMA ALIŞKANLIĞINA SAHİP OLMAK,
 Tüm riskleri değerlendirdikten sonra, başaracağınıza inanıyorsanız, sorumluluğu almakta tereddüt etmeyin.
 Sorumlu olan kişilerin karar vermesini sağlayın. Siz onlara danışmadan karar verirseniz, çalışanlar bu kararlar için sorumluluk duymazlar.
 Çalışanların sorumluluklarını anladıklarından emin olun ve yaptıkları işin sonuçları için onları sorumlu tutun.
45.STRATEJİ BİLİNCİNE SAHİP OLMAK,
 Yapacağınız her şeyi bir savaş yönetir gibi tasarlayın. Hiçbir şeyi unutmayın. Teşebbüs gücünüzü çeşitli hedeflere yöneltmekten kaçınarak bir noktada toplayın.
 Hiçbir işinizi şansa bırakmayın. Bir satranç oyuncusu gibi her gerçek olanağı önceden kestirin ve rakiplerinizin her hamlesini inceden inceye hesaplayın, şansı ondan sonra buna ekleyin.
 Mücadele zaferin ilk anahtarı, karşınızdakinin niyetini keşfetmektir.
 Yanlış bir projeden düzgün bir şekilde çekilebilmek, zafer kadar önemlidir.
 Her önerinizi, her adımınızı bir süre kafanızda saklayın; uzun uzun düşünün, iyice olgunlaştırın sonra ortaya atın.
 Bir öneriyi çevrenize nasıl kabul ettireceğinizi, etkilerinin ne olacağını hesaplayın, ancak ondan sonra gündeme koyun.
46.OLACAKLARI TAHMİN EDEBİLMEK,
 Geleceği görmesini bilin. Geçmişin bugüne gelişmesini inceleyip, bugünün geleceğe nasıl gelişeceğini tespit edin.
 Keskin bir görüş ve yanılmaz bir muhakeme ile olacak şeyleri önceden görmeye çalışın.
 Hadiseleri muhtemel gelişmeleri çerçevesinde değerlendirin.
 Rakiplerinizin muhtemel hareketlerini önceden sezme kabiliyetini edinin.
 Sorunları daha ortaya çıkmadan tespit edin ve tedbirlerinizi alın, çünkü geciktiğiniz vakit sorunları çözmek zorlaşır.
47.VİZYON SAHİBİ OLMAK,
 Düşüncelerinize sınır tanımayın, asla dar kalıplar içinde düşünmeyin. Her konuyu kendi bütünlüğü içinde ele alın.
 Yapmayı düşündüğünüz işin en aşırı ve en yumuşak biçimlerini ve onlar arasındaki türlü basamakları gözden geçirin, inceleyin. Böylelikle girişilecek işin bütün yönlerini aydınlatır, imkanları ve imkansızlıkları belirleyip, en uygun yolu seçebilirsiniz.
 Düşünceleriniz yaptıklarınızın, yaptıklarınız ise düşündüklerinizin yönlendiricisi olsun.
 Yaratıcı fikirlerin önemi büyüktür, fakat önemli olan, fikirleri eyleme dönüştürebilmektir.
 Hadiselerden, gelişmelerden, yeniliklerden azami şekilde faydalanmasını bilin.
 İleriye dönük olun, yaratıcı düşüncelerinizle gelişmeleri hedeflerinize uygun olarak yönlendirin.
 Düşündüğünüz şeyleri hayata geçirmek için harekete geçin.
48.YÖNETME YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Yönetmek meydan okuyan, heyecanlı ve ödül vaat eden bir meslektir. Büyük yöneticilerin misyonları, küçük yöneticilerin istekleri ile olur.
 Bir görev ya da proje verirken, kesin olarak ne yapılması, ne zamana kadar bitirilmesi gerektiğini, hangi kaynakların bu iş için müsait olduğunu açıklayın.
 Üzerinde kesin inanca vardığınız düşüncelerinizi ne kadar güç ve tehlikeli olursa olsun başarıya ulaşıncaya kadar takip edin, peşini bırakmayın. Buna karşılık henüz tam kesinleşmemiş düşünceleriniz üzerinde deneylere girişin Uygulamaya koyun, başarısız olursa geri geri çekme yürekliliğini gösterin. Fikirlerinizi zorla kabul ettirmeye çalışmayın. Yapacağınız her işi sorumlu kişilerle görüşüp, onların fikirlerini alın, sonra görevi verin.
 İyi bir yönetici iyi bir vazife adamı olduğu kadar, heyecanlı bir şevk adamı da olmalıdır. Yönetenlerle, yönetilenler birbirlerini sever, inanır ve desteklerse orada mucizeler gerçek olabilir. Çalışanları bir şey yapmaya mecbur bırakmak yerine, o şeyi yapmayı istemelerini sağlayın, çünkü insanların çoğu emredilmek değil, ikna edilmek ister.
 Size onaya gelen işlerin, asıl görevlilerce enine boyuna incelenmiş, üzerinde konuşulup münakaşa ve icabında kendileri tarafından müdafaa edilebilecek bir karara bağlanmış olarak arz edilmesini isteyin.
 Vazife verdiğiniz kişilerin, yapacakları işler hakkında tetkike dayalı bir görüşte bulunmayıp sizden emir istemelerine müsamaha etmeyin, onları uyarın. Onlardan işlerini, akıllarını, zekalarını, bilgilerini ve yeteneklerini, son haddine kadar kullanarak zamanında yapmaya çalışmalarını, sorumluluk yüklenmekten çekinmemelerini isteyin.
 Kısa sürede çok iyi bir yönetici olamazsınız. Bu sürekli gelişme isteyen, hayat boyu devam eden bir süreçtir.
 Daha az kaynakla, daha az zamanda, daha çok şeyler başarabilmelisiniz.
49.ZAMAN MEVHUMUNA SAHİP OLMAK,
 Davranış ve çalışmalarınızda gecikmeye yer vermeyin, süratli olun, ama gerekirse dönüş yapmayı da bilin
 Zemini ve zamanı kolayın.
 Görevlerin tamamlanması için mutlaka süre koyun. Konulan son süre genellikle istenilen sonuçların elde edilmesini sağlar. Süresi konulmamış bir görev vermeyin.
 Konulan süreler ayrıca çalışanların işlerine öncelik vermelerine yarar.
 Görevin süresini, çalışan kendi saptarsa, o işin gerçekleşmesi için daha canla başla çalışır.
50.ZAMANLAMA YETENEĞİNE SAHİP OLMAK,
 Kararınızı vermiş olsanız bile en uygun zamanı beklemeyi bilin, hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayın.
 Her olayı kendi saatinde oluşturun.
 Telaş ve acele ile çıkmazlara saplanmayın. Zamanını beklemesini bilen sabrınız olsun, her merhaleyi ne erken, ne geç, tam zamanında aşın.
 Tasarladığınız işlerden herhangi birinin gerçekleştirme sırası geldi mi, bu fırsatı bir an bile kaçırmayın.
 Büyük başarılar bazen bir an içinde çıkan ve derhal kavranarak istifade edilmediği takdirde yok olacak bir fırsat meselesidir.
 Gerektiğinde kenara çekilmesini bilin. Bazen sizden üst makamda bulunan ikinci sınıf insanların arkasında kalıp başarı kazanmayı bilin.
 Zamanı gelmiş bir fırsatı kaçırmayın, zamansız olan hiçbir şeyi zorlamayın. Her vakit ele geçmeyecek fırsatları tam sırasında yakalamayı, onlardan sonuna kadar faydalanmayı bilin.
 Tam vakti gelmedikçe ve ortamını yaratmadıkça içinizi tam olarak açmayın.
SONSÖZ
Ülkemiz yöneticilerine verilmek istenen 3 mesajı burada somut bir şekilde belirtmek gerekirse ;
1.Mesaj: BİR YÖNETCİ ÖZELLİKLERİNİN TOPLAMIDIR.
Aynı çevreden gelen, aynı eğitimi alan iki kişiden biri aynı ortamda özelliklerinin farklılığı nedeniyle diğerine kıyasla daha az veya daha çok başarılı olur.
Aslında bu özellikler sadece doğuştan gelmez, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde gelişebilir. Bu özelliklerimizi zenginleştirmek, bilinçli olarak üzerine gitmek ile mümkündür.
Bir yönetici, bir lider için hedef bazı özelliklerde çok iyi olmak yerine tüm özelliklerde iyi olmaktır.
2.Mesaj: KENDİMİZE GÜVENELİM, KENDİMİZİ GELİŞTİRELİM, HERŞEYİ KENDİMİZDEN BEKLEYELİM.
Amerikalı ve Avrupalı yöneticilerle karşılaştırınca, ülkemiz yöneticilerinde bir öz güven (kendine güvenme) eksikliği gözlenmektedir. Unutmamamız gerekir ki, başarı önce insanın beyninde oluşur. Ancak “başaracağım” diyen kişi başarılı olur.
1980’ li yıllarda Türkiye’nin dışa açılmasından sonra, globalleşen bir dünyada Türk işadamları ve yöneticileri, Amerikalı ve Avrupalı meslektaşlarını iyice tanıyınca kendilerinin de onlardan pek farklı olmadıklarını anladılar.
Fakat şurası da bir gerçek ki, hayat denen bu yarışta, devamlı kendimizi geliştirmemiz gerekiyor.
Japonlar’ın imalata uyguladıkları “kaizen” adı verilen, devamlı küçük adımlarla geliştirme esasına dayanan metodu, kendimize uygulayalım. Her gün “nasıl dünden daha iyi olabilirim?” hesabını yapalım. Yaptığımız işlerde Türkiye’nin değil dünyanın en iyileri arasında olmaya çalışalım.
Kendimizi geliştirirken hiçbir şeyi başkalarından beklemeyelim. Şartların müsait olup olmamasını göz ardı edelim. Gözlerimizi hedeften ayırıp, engellere bakmaya başladığımızda, hedefe ulaşamayız. Hayatta hiçbir şey “altın tabakta” sunulmuyor, sunulsa bile hak edilmediği için bu durum kalıcı olmuyor.
3.Mesaj: BİNLERCE YILLIK BİR YÖNETİCİLİK GELENEĞİMİZ VAR, BUNUN BİLİNCİNDE OLALIM VE BUNA SAHİP ÇIKALIM.
Avrupalıların ve Amerikalıların bilimde, buluşlarda geçmişleri bizden zengin. Fakat bizim de yöneticilik geleneğimiz onlarınkinden daha zengin. Binlerce yıl dünyanın çeşitli yerlerinde devletler kurup yönetmişiz.
Futbolda bugün dünyanın her yerinden teknik adamlar siyahi futbolcu transfer etmek için Afrika’ya gidiyorlar. Bu futbolcuların genleri, kasları futbola çok uygunmuş.
Bizim de genlerimiz, kaslarımız yöneticiliğe çok uygun. Yöneticilik bir dile benzer ve bu dile karşı bizde kulak dolgunluğu var.
Ülkemizden dünyaca başarılı işadamları, yöneticiler çıkıyor. Bugün Kemal Şahin gibi başarılı işadamları Avrupa’da “Yılın İşadamı” ödüllerini alıyor ve yurt dışında yanında binlerce Avrupalı ve Amerikalı çalıştırıyor.
Yabancı Şirketler, özellikle Orta Asya ve Doğu Avrupa’daki şirketleri için yönetici aradıklarında Türk Yöneticiler gündeme geliyor.
Eğer yabancı şirketler Amerika ve Batı Avrupa için özellikle Türk yöneticiler aramaya başlarlarsa, geçmişimize, tarihimize karşı sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz demektir.
Türk yöneticilerin dünyanın her tarafında aranır hale geldiği günlerin özlemiyle, bütün yöneticilerimizin, hayatlarının bilançolarını çıkarırlarken, Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini hatırlamalarını dilerim.
“MESUDUM, ÇÜNKÜ MUVAFFAK OLDUM.”

Kaynak: NETWORK21’in tavsiye edilen kitaplar dizisinden
Mustafa Kemal Atatürk’ün Liderlik Sırları
Yazar: Adnan Nur Baykal
New York, 13 Ekim 1998








ETKİN LİDER NASIL OLMALI?

Tanju Argun, bir kişinin etkin bir lider olmayı öğrenebilmesi için; öz bilinç, öz yönetim, sosyal bilinç ve sosyal yetenek konularında kendini değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Bilginin dünyayı iki dakikada turladığı, milyonlar tarafından paylaşıldığı ve paylaşıldıkça büyüdüğü yeni ekonomide yönetim bilimini ciddi tehditlerin beklediğini belirten Erdemir eski Genel Müdürü ve Barlan Şirketler Grubu Genel Müdürü Tanju Argun artık sadece işleri doğru yapmanın başarı getirmediğini ifade etti.
Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Yöneticiler İçin Yönetim Yüksek Lisans Programı tanıtım kokteylinde konuşan Argun, doğru işleri hızlı yapmak, hızlı şirket olmak, hiyerarşiden ve bürokrasiden arındırılmış, öğrenen, çabuk karar alabilen, yatay, akışkan ve müşteri odaklı organizasyonlar kurmak gerektiğini anlatarak, “Açıklık, dürüstlük, güven, alçak gönüllülük, sempati ve sevecenlik gibi liderlik özelliklerini tüm kuruma yayabilmek, kısacası her seviyede liderlere sahip olmak gerekiyor. Yeni ekonomide liderliği öğrenmek daha da önem kazanıyor.” dedi.
Liderlik öğrenilebilir mi?
Liderlik öğrenilebilir mi, yoksa liderlik doğuştan genlere yazılmış bir sır mıdır? sorusunun cevabını bulmak için insanlığın çok uğraştığını kaydeden Argun, bunun kesin bir cevabı olduğunu sanmadığını; ancak liderliğin öğretilemeyeceğini fakat öğrenilebileceğini savunan ekolden olduğunu kaydetti.
Fatih Terim’in yıllarca şampiyonluk görememiş bir takımda top koştururken liderlik özellikleri taşıyıp taşımadığını tartışmak istemediğini anlatan Argun, ancak Fatih Terim’in devrim gerçekleştirmiş bir lider olduğunun altını çizdi. Argun, Terim’in takımını dört yıl üst üste şampiyon yapmakla kalmayıp Avrupa’da da söz sahibi bir ekip yarattığını, bir değişim gerçekleştirdiğini belirtti. “Peki o zaman niçin kesin olarak doğuştan değildir diyemiyoruz?” şeklinde soru soran Argun, bu sorunun aklımızı kurcalayan iki cevabı olabileceğini kaydetti. Argun’a göre bu cevaplar şunlar:
Birincisi öğrenme yeteneğinin doğuştan olması. İkincisi de karizma. Bu sıralarda günlük dilde yozlaştırılmış bir kelime olan karizma bir ruhsal güç, bir kişisel kalite. Duygu, inanç, coşku ve hırsla birleştiğinde insan topluluklarını etkileme yeteneği olarak tanımlayabiliriz karizmayı. Lider ille de karizmatik mi olmalı? Başarı için biraz karizma, bu doyumsuz tadın tuzu biberi gibidir. Özellikle zor durumlarda liderler biraz da karizmalarının desteği ile güçlükleri aşarlar. Yeni ekonomide her seviyede liderler gerekiyor.
LİDERİN ÖZELLİKLERİ
Argun’a göre etkili bir lider, çalışanları arasından liderlik potansiyeli olan, yerinde duramayan insanları keşfeder, yüzeye çıkarır. Yeni liderler yetiştirir. “Bu çocuk fazla iyi, beni koltuğumdan eder’ gibi bir kaygısı ve kompleksi yoktur.
Etrafında yetenekli insanlar oluşur. Onları bir gün kendi yerini alacak şekilde yetiştirir. Bu, gerçek liderlik özelliği, öncelikle alçakgönüllülüğü, kendisi ile barışık olmayı ve özgüveni gerektirir. Sıradan bir yönetici iter ve emreder. Etkin ve gerçek lider çeker ve bekler. Sıradan bir yönetici planlar, organize ve kontrol eder. Gerçek lider ateşler, esnetir ve güçlendirir. Gerçek lider dürüsttür, söyledikleri ile yaptıkları uyumludur. Heyecan yaratır. İşleri basit gösterir. Anlayışlı, sevecen, insan ruhunu anlayan, gerektiğinde psikolog olur. Bir iletişim ustasıdır. İleriyi görme yeteneğini geliştirmiştir. Gerçek lider alçakgönüllüdür, tutkuludur, umutludur, cesurdur, adildir, güvenir ve güven verir. Güçlü önsezileri vardır, resmin tamamını görür, detaylarda kaybolmaz. Ekonomi değiştiyse eğer, siz de değişin artık.
Argun, etkin bir liderlik için kendimizi nasıl değiştirebiliriz? sorusuna ise cevabını Daniel Goldman’ın “duygusal zeka” teorisinin dört temel öğesinden yararlanarak veriyor: “Öz bilinç, öz yönetim, sosyal bilinç ve sosyal yetenekler.”
Etkin bir lider olabilmeyi öğrenebilmek için bu dört temel yetenek doğrultusunda kendimizi değiştirmeye çalışmamız gerektiğini savunan Argun, “Kısacası, önce kendimizle barışmalı, sonra kendimizi tanımalı, insana değer vermeyi ve onları harekete geçirebilecek yaratıcı yetenekleri kazanmayı öğrenmeliyiz. Yeni ekonomide, buna daha çok ihtiyacımız olacak.”

Tanju Argun
Erdemir eski Genel Müdürü

KAYNAK : Basın haberleri